Objectives: Students are exposed to various stressors like exams, pressure to passi courses and/or concern for their future after the graduation. There is a limited number of studies on the stress experienced by university students and the physical effects associated with them. The aim of our study is to analyze the stress levels of students of the School of Physical Education and Sports, and their relationship to gastrointestinal symptoms. Study Design: This descriptive study was conducted in the School of Physical Education and Sports at a college located in the Anatolian region of Turkey. The population of this study consisted of 390 students who were registered at college. Perceived Stress Index and Gastrointestinal Symptoms Survey were used in addition to a survey which contained personal questions. Chisquare tests, Fisher’s exact test, and logistic regression analysis were performed using SPSS 17.0. Logistic regression analysis was applied to the variables that were significant in binary analyzes.Results: Students’ perceived stress level mean was found to be 18.98±4.80. Students who reported higher perceived stress levels were significantly more likely to complain of GI symptoms. Over two thirds 68.2% of participants indicated that they have at least one gastrointestinal symptom. Moreover, 24.3% of students stated they have at least one esophageal symptom while 47.4% stated having at least one symptom of dysmotility and 50.8% mentioned having at least one intestinal symptom. Conclusion: Gastrointestinal symptoms were found among the majority of students who participated in the study. A relationship was found between perceived stress and gastrointestinal symptoms. Subjects such as stress management or overcoming stress should be added to syllabus or seminars related to those subjects should be arranged during the school year to reduce perceived stress levels
perceived stress gastrointestinal symptom school of physical education and sport student
Amaç: Öğrenciler, gerek eğitim döneminde yaşadıkları sınav, ders geçme gibi stresörler, gerekse mezuniyet sonrası yaşadıkları gelecek kaygısı nedeniyle çeşitli streslere maruz kalmaktadırlar. Üniversite öğrencilerinin yaşadığı stres ve bununla ilintili olan fiziksel etkilerine dair sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Araştırmamızın amacı, Beden eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencilerinin algılanan stres düzeyleri ve gastrointestinal semptomlar arasındaki ilişkiyi incelemektir.Çalışma Planı: Tanımlayıcı tipte planlanan bu çalışma, Anadolu Bölgesi’nde bir üniversiteye bağlı Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nda yürütülmüştür. Araştırmanın evrenini yüksekokulda bulunan üç bölümde kayıtlı olan toplam 390 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmada kullanılan ankete, kişisel bilgi içeren sorular dışında Algılanan Stres Ölçeği ve Gastrointestinal Semptomlar Anketi kullanılmıştır. Gastrointestinal Gİ semptomları olan ve olmayan ile algılanan stres çeyrekleri gruplar arasında kategorik değişkenlerin karşılaştırılması Ki-kare Testi kullanılarak analiz yapılmıştır. İkili analizlerde anlamlı bulunan değişkenlere lojistik regresyon analizi uygulanmıştır.Bulgular: Öğrencilerin, algılanan stres düzeyleri ortalaması 18,98±4,80 olarak saptanmıştır. Algılanan stres düzeyi çeyreklik bölümleri yükseldikçe gastrointestinal semptomların görülme oranı da artmakta olduğu görülmüştür. Çalışmaya katılan öğrencilerin %68,2’si en az bir kez gastrointestinal semptom yaşadığını belirtmiştir. Öğrencilerin, %24,3’ü özofagus semptomlarından, %47,4’ü üst dismotilite semptomlarından, %50,8’i bağırsak semptomlarından en az bir adedini yaşadıklarını belirtmişlerdir. Gastrointestinal semptomlarının olmasını, stres düzeyinin en yüksek grupta olması 2,1 kat daha yüksek risk olduğu bulunmuştur.Tartışma: Araştırmaya katılan öğrencilerin çoğunluğunda gastrointestinal semptomların görüldüğü belirlenmiştir. Algılanan stres ile fiziksel etkilerinden biri olan gastrointestinal semptomlar arasında ilişki tespit edilmiştir. Algılanan stresin azaltılabilmesi için, öğrencilere stres yönetimi ve stresle başa çıkma gibi konularda ders müfredatına veya eğitim dönemi içerisinde ilgili seminerler veya toplantılar yapılmasının uygun olacağını düşünmektedir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017Sayı: 3 |