Thyroid cancer is the most common endocrine malignancy, of which the incidence has increased worldwide in the past years. The most reliable and inexpensive method for establishing the histopathological diagnosis of thyroid nodules is Fine Needle Aspiration Biopsy FNAB . However, the lack of discrimination distinctive criteria in differential diagnosis leads to the failure of the successful diagnosis of some nodules. For this purpose, several molecular techniques have been developed and several molecules were targeted for the differential diagnosis of thyroid nodules. However, genetic mutations or cell surface markers that might contribute to the differential diagnosis are not widely used due to the differences in prevalence
Tiroid bezinde görülen kanserler en sık görülen endokrin maligniteleri oluşturmaktadır ve bu kanserlerin insidansı son yıllarda önemli ölçüde artmıştır. Günümüzde çok sık rastlanan tiroid nodüllerinin histopatolojik tanısının konulmasını sağlayan en güvenilir ve ucuz yöntem İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi’dir İİAB . Ancak, ayırıcı tanıda ayrım kriterlerinin yeterli olmayışı bazı nodüllerin histopatolojik tanılarının başarıyla konulamamasına neden olmaktadır. Bu amaçla son 40 yıldan beri birçok moleküler teknik geliştirilmiş ve farklı moleküler hedeflerin tiroid kanserinin ayırıcı tanısında kullanılması amaçlanmıştır. Ayırıcı tanıya katkısı olabileceği düşünülen genetik mutasyonlar ya da hücre yüzey belirteçleri prevelans farklılıkları nedeniyle klinikte yaygın olarak kullanılmamaktadır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Collection |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019Sayı: 3 |