Objectives: Stenosis of native arteries and of surgically placed conduits is a major problem. Patients that underwent stent implantation to right sided vascular structures were retrospectively analyzed. Methods: Seventeen patients underwent 18 stent implantations between 1999 and 2010. All of the patients’ age, history of previous surgeries, anatomy of the stenotic segment and the pressure gradient were recorded. Balloon-expandable stents were implanted into pulmonary artery branches, between right ventricle and pulmonary artery, into Fontan circulation and to right ventricle outflow tract. Patients were classified into two groups clinically: those without cyanosis n = 13 and those with cyanosis n = 4 . Results: Median age and weight of the patients’ were 5 years 5 days-17 years and 18 kilograms 3.2-65 respectively. Median systolic pressure gradient mmHg decreased to 73 from 103 between right ventricle and pulmonary artery; and to 1 from 8 in pulmonary artery branches and Fontan circulation. Vessel diameters increased 2.4 times in acyanotic group. Median oxygen saturation increased from 45 to 80, and satisfactory clinical improvement was observed in cyanotic group. Four patients required surgical interventions in acyanotic group, one for stent fracture and three for restenosis. Conclusion: Stent implantation in selected cases is a safe and effective alternative to surgery. Redilation or subsequent surgical interventions due to residual stenosis, somatic growth or neointimal proliferation may be required. In patients with cyanotic congenital heart disease who have a duct dependent pulmonary circulation with low chance of surgery use of coronary stents may be life-saving.
Amaç: Konjenital kalp hastalıklarında damar ve konduit darlıkları önemli bir sorundur. Merkezimizde sağ taraf kardiyovasküler yapılardaki darlıklara stent uygulanmış olan olguların klinik özellikleri ve sonuçları gözden geçirildi. Yöntemler: 1999-2010 yılları arasında merkezimizde sağ taraf kardiyovasküler yapılara 17 hastaya 18 stent implantasyonu yapıldı. Hastaların yaşı, geçirilmiş cerrahi öyküsü, darlık bölgesinin anatomisi, ölçülebilen hastalarda darlık distal ve proksimali arandaki basınç farkı belirlendi. Pulmoner arter dallarına, sağ ventrikül-pulmoner arter RV-PA arasına, Fontan konduitine ve sağ ventrikül çıkış yoluna balon ile genişletilebilir stent yerleştirilmiş olan hastalar çalışmaya dahil edildi. Klinik olarak siyanozu olmayan on üç hasta asiyanotik grup, siyanozu olan 4 hasta siyanotik grup olarak sınıflandırıldı. Bulgular: Olguların median yaşları 5 yıl 5 gün-17 yaş , vücut ağırlıkları 18 kg 3.2-65 kg idi. Asiyanotik grupta stent implantasyonu öncesi ve sonrası median sistolik basınç farkı mmHg RV-PA arasında 103’den 73’e; Fontan dolaşımında ve pulmoner arter dallarında 8 mmHg’dan 1 mmHg’ya düştü. Asiyanotik grupta darlık çapında 2.4 kat artış, siyanotik grupta oksijen saturasyonun median %45’den %80’e yükseldiği gözlendi, klinik olarak hastaların siyanozunda belirgin düzelme gözlendi. İzlem sırasında altı hastada stentte daralma görüldü. Asiyanotik grupta bulunan hastalardan dördüne stent implantasyonu sonrası cerrahi girişim yapıldı. Cerrahi girişim nedeni bir hastada stentte kırılma iken diğer hastalarda restenozdu. Sonuç: Konjenital veya edinsel darlıkları olan ve balon anjiyoplastiye yanıt alınamayan çocuklarda stent implantasyonu cerrahi tedaviye alternatif etkili ve güvenli bir yöntemdir. Somatik büyüme, neointimal proliferasyon ya da rezidüel darlık nedeniyle redilatasyon veya cerrahi girişim gerekebileceği akılda tutulmalıdır. Konjenital kalp hastalıklarında ağır hipoksi varlığında ve/veya cerrahi şansının düşük olduğu durumlarda darlık bölgesine koroner stent uygulaması hayat kurtarıcı olabilir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014Issue: 2 |