Objective: Nosocomial infections are major cause of morbidity and mortality at intensive care units in both developing and developed countries. Endotracheal aspiration samples ETS are useful for diagnosis and setting treatment schemes as well as following the answers to the antibiotics. The aim of this study is evaluation of the microorganisms and their antimicrobial resistance isolated from ETS. Patients and Methods: Total number of 304 samples were included in this study which were sent to Clinical Microbiology Laboratory during the period of 2011-2012. All the data were evaluated retrospectively. Bacteriological studies were held conventionally. Automated system Vitek 2, France was used for identification and antimicrobial susceptibility. Results: Acinetobacter baumannii 42% , Pseudomonas aeruginosa 28% and Klebsiella pneumonia 10% were found to be the most common agents in 304 patient samples. High level of resistance to carbapenems ≥ 89% among A. baumannii isolates was striking. MIC50 and MIC90 levels of doripenem, imipenem and meropenem for these isolates were similar and were given as ≥ 8 μg/ml, ≥ 16 μg/ml, ≥ 16μg/ml, respectively. Resistance to carbapenems was also high among P. aeruginosa 80% isolates. MIC50 levels of doripenem, imipenem and meropenem for pseudomonas were calculated as ≥ 8 μg/ml, ≥ 8 μg/ml, ≥ 16μg/ml, respectively and MIC90 levels were ≥ 8 μg/ml, ≥ 16 μg/ml, ≥ 16μg/ml, respectively Conclusion: Contaminated environments of hospitals serve as sources for endemic resistant pathogens such as A. baumannii and P. aeruginosa. Methods used for isolation, identification of bacteria and determination of drug resistance are highly time consuming and expensive. Accurate, fast and cost-effective methods are needed to handle such microorganisms.
Amaç: Yoğun bakım ünitelerinde YBÜ meydana gelen hastane enfeksiyonları hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde önemli morbidite ve mortalite nedenidir. Bu enfeksiyonların tanısı için endotrakeal aspirat ETA örnekleri ile yapılan çalışmalar tedavinin düzenlenmesinde ve takibinde yol göstericidir. Bu çalışmada ETA örneklerinden izole edilen şüpheli patojenler ve antibiyotik direncinin irdelenmesi amaçlanmıştır. Hastalar ve Yöntemler: Çalışmaya 2011-2012 yılları içinde Tıbbi Mikrobiyoloji laboratuvarına gönderilen ETA örneklerinden izole edilen 304 mikroorganizma dahil edilmiştir. Tüm veriler retrospektif olarak elde edilmiş olup; bakteriyolojik çalışmalar konvansiyonel yöntemlerle yapılmış, tanımlama ve antibiyotik duyarlılık çalışmaları otomatize sistemle Vitek2 gerçekleştirilmiştir. Bulgular: Toplam 304 hasta örneğinden sıklıkla Acinetobacter baumannii %42 , Pseudomonas aeruginosa %28 ve Klebsiella pneumonia %10 izole edilmiştir. Özellikle ETA örneklerinden izole edilen A. baumannii suşlarının yüksek karbapenem direnç oranı ≥ % 89 dikkat çekici bulunmuş, doripenem, imipenem ve meropenem için MIK50 MİK90 değerleri benzer olup sırasıyla otomatize sistemin üst sınırı olan ≥8 μg/ml, ≥16 μg/ml ve ≥16 μg/ ml olarak hesaplanmıştır. P. aeruginosa suşlarının karbapenem direnci % 80 olup, doripenem, imipenem ve meropenem MIK50 düzeyleri ≥8 μg/ml, ≥8 μg/ml ve ≥16 μg/ml, MİK90 düzeyleri ≥8 μg/ml, ≥16 μg/ml ve ≥16 μg/ ml olarak saptanmıştır. Sonuç: Günümüzde hastanelerin endemik ve dirençli patojenleri olan A. baumannii ve P. aeruginosa infeksiyonları için kontamine ortamlar kaynak oluşturmaktadır. Bu tür dirençli mikroorganizmaların izolasyon, tanımlama ve antibiyotik duyarlılıklarının belirlenmesinde halen kullanılan yöntemler hem zaman hemde maddi kayıplara neden olmaktadır. Kolay, hızlı ve doğru sonuç veren ve uygun maliyetli olan yöntemlerin kullanıma girmesinin yararlı olacağı inancındayız.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014Issue: 3 |