Lakrimal kese tümörleri az görülmesine karşın; lokal invazyon, hastalığın tekrarlama ve metastaz yapma potansiyeli yüksektir. Bu tümörlerin nadir görülmesi nedeniyle mevcut tedavi uygulamaları için karar verme çok az sayıdaki olgu raporuna göre yapılmaktadır. Bu tümörlerin büyük kısmı epitelyal kökenlidir. En belirgin semptomları epifora ve orbital medial kantus bölgesinde kitledir. Bu nedenle dakriyosistit ile karışabilir. Tanıda kapsamlı oftalmik muayene ve görüntüleme yöntemleri oldukça önemlidir. Hastalığın primer tedavisi cerrahi olup; adjuvan tedavi olarak radyoterapi ve/veya kemoterapi uygulanabilir. Çalışmamızda simultane integre boost SIB tekniği kullanılarak homojen doz dağılımı ve doz gradientini karşılaştırmak, ayrıca belirli kritik organların dozlarını değerlendirmek amacıyla Hacimsel Yoğunluk Ayarlı Ark Tedavisi VMAT ve Yoğunluk Ayarlı Radyoterapi IMRT planları karşılaştırılmıştır
Although lacrimal sac tumors are rarely seen, they have a high potential for local invasion, local recurrence, and distant metastasis. Given their rarity, decision making for the treatment of these tumors is based on very few case reports. Majority of these tumors are of epithelial origin. Most prominent symptoms are epiphora and mass in the medial canthus region. For this reason, it may be confused with dacryocystitis. Thorough ophthalmic examination and imaging are very important for diagnosis. Primary treatment of the disease is surgery, radiotherapy and/or chemotherapy may be used as adjuvant therapy. In our study, we compared Volumetric Modulated Arc Therapy VMAT and Intensity Modulated Radiation Therapy IMRT plans with the aim of comparing the homogeneous dose distribution and dose gradient using the Simultaneous Integrated Boost SIB technique and also assessing the dose of certain critical organs
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Case Report |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019Sayı: 3 |